Etkin Katılım
Kuraldışı Eğitim ve Danışmanlık 1986 yılından bu yana kişi ve kurumlar için bireysel gelişim alanında seminer ve workshoplar düzenler.
Workshop kavramı, insan doğasına alternatif yaklaşımların hızla boy verip dünyaya yayıldığı 1970′lerin Kaliforniya’sında doğdu. Bu dönemde Kaliforniya, hümanistik psikolojinin yükselişe geçtiği, arayışların hastalıklarımıza değil sınırsız potansiyelimizi gerçekleştirmeye yöneldiği bir potaydı.
Aynı amaca bireysel gelişim konulu eğitim çalışmalarıyla yönelen Nil Gün, workshopların biçimlenişini izledi, öğrendi, süreçte yer aldı. 1989′da Türkiye’deki ilk workshop çalışmalarını gerçekleştirdi.
Saim Koç’la beraber verdikleri ve Gestalt’tan derinlik psikolojisine kadar kapsamlı bir yelpazeye yayılan workshop sentezi böylece doğdu.
Kavramsal Olarak Workshop
Kavramın özgün anlamında workshop, grubun etkin katılımına dayalı çalışmadır. Hedef de bireysel gelişimdir. Duygusal engellerin, saplantıların ve korkuların ortadan kaldırılarak içimizde uyumakta olan potansiyelin açığa çıkarılması çalışmasıdır. Fazlalıklarından arınan insanın özüne dönmesi, kendisi olması sürecidir. Araç ise uyandırılan, güçlendirilen farkındalıktır.
Farkındalık
“Farkındalık” zihin ve yüreği birleştiren bir olgudur. Tek başına zihin, dönüşüm gerçekleştirecek güce sahip değildir. Öyle olsaydı yapılması “gerektiğini” düşündüğümüz şeyleri hayata geçirmemize hiçbir şey engel olamazdı. Yalnızca zihnimize seslenerek gelişimimize ivme katabilirdik. Uygulamada bunun hiç de böyle olmadığını söyleyebiliriz.
İşleyişimizi bir arabanınkine benzetecek olursak, motorun dönmesini engelleyen bir şeyler varsa ne kadar zorlarsak zorlayalım gaz vererek bir adım yol alamayız. Oysa çoğu zaman bu ilişkiyi ters kurar; zihnimizi motor sanıp irademize (gaz pedalına) yüklenerek yol almaya çalışırız. Kaputu açıp bakmak, motorun arızasını görmek de arızayı ortadan kaldırmaya yetmez. Onarımı gerçekleştirecek, motor, direksiyon ve gaz pedalı arasındaki ilişkiyi düzeltecek bir eylemin ortaya çıkması gerek.
Farkındalığın yaptığı işte tam olarak bu; eskilerin “idrak” adını verdiği, bir şeyin aynı anda zihinsel, duygusal ve sezgisel olarak kavranması. Enerjinin bu farklı varoluş boyutlarında bütün halinde akması. Birleştirici güç. Bujide çakan elektrik!
Workshoplar da işte buna; farkındalığın artırılmasına hizmet ediyor. Workshopların amacı “hasta” insanı “normal” insan haline getirmek değil, “normal” insanı “sağlıklı” insana dönüştürmek.
Kişi, çalışmaların özü demek olan egzersizler sırasında duygusal engelleriyle “yüzleşir, kucaklaşır ve özgürleşir!”
Bilincimizin dışında yer alan ve büyüklüğü ölçüsünde özgürlüğümüzü kısıtlayan “kör alanımız” tasfiye edildikçe, karanlığın yerini ışık aldıkça bütünleşmeye başlarız. Perde arkasındaki bir gölge-irade tarafından yönetilmez, bilinçli seçimlerimizle yanıt veririz yaşama.
Sizin olmayanlar yaşamınızdan doğallıkla akıp gittikçe özünüze, gerçek doğanıza daha çok yaklaşır, kendiniz olursunuz. Karakteriniz belirginlik kazanır. Açığa çıkan potansiyeli artan doyum izler. Gerçek özgürlük bireyin özüne dönmesiyle mümkündür.
U Y A R I
Kuraldışı Eğitim Danışmanlık tarafından düzenlenen etkinlikler, workshoplar, seminerler ya da danışmanlık hizmetleri yalnızca bireysel gelişim yolculuğunuzda sizleri bilgilendirmek, potansiyelinizi açığa çıkartmak, kendinize ve çevrenize daha yararlı bir birey olmanıza aracılık etmek; özetle hayatınızın kalitesini artırmak amaçlıdır. Hiçbir etkinlik, workshop, seminer ya da danışmanlık hizmeti bir hastalık tanısı koyma ve tedavi etme amacı taşımaz.